Sindirim sistemi hastalıkları günümüzde yaygınlık açısından en sık görülen hastalıkların başında gelir. Bu hastalıklar bireyin hayat kalitesini doğrudan ve dolaylı yoldan etkileyen, erken tanı ve uygun tedavi uygulanmazsa ilerleyebilen, vücudun direncini düşürdüğü için bağışıklık sistemini dahi etkileyebilen ve beslenme düzenini doğrudan etkileyen hastalıklardır. Bu hastalıkların tanısı ve bazen de tedavisi için kullanılan yönteme endoskopi denir.

Endoskopi Nedir ?

Endoskopi kelimesi etimolojik açıdan, ortaya çıkış tarihi Hipokrat dönemine kadar uzanan ve kelime anlamı Latince endo (iç) ve skopi (görüntüleme)’ dir. Günümüzde endoskopi kabloya benzeyen esnek, ucunda kamera bulunan, parmak kalınlığında ve yaklaşık bir metre uzunluğunda bir aletle, çoğunlukla sindirim sistemi organlarını görüntülemek ve hastalık tanısı koymak için kullanılan bir yöntemdir.

Ancak endoskopi, içi boş olan herhangi bir organ (12 parmak kalın bağırsak, rahim içi, mesane, vajina vb) veya karın boşluğunu görüntülemek içinde kullanılmaktadır. Sindirim sistemi için kullanılan işlemin adı Gastrointestinal endoskopidir.

Endoskopi Hangi Durumlarda Gereklidir

Alanında uzman hekimlerce, mide, yemek borusu ve 12 parmak bağırsağı hastalıklarından şüphelenildiği takdirde endoskopiye başvurulabilir. Ağıza acı su gelmesi, mide de kazınma hissi, mide içinde yanma hissi, sürekli hazımsızlık hissi ve şişkinlik şikayetleri, endoskopi hangi durumlarda gereklidir sorusunun cevabı olacaktır. Ancak aşağıda ki durumlarda kesinlikle endoskopi tekniğine başvurulmalıdır.

Dispepsi (Hazımsızlık )

Dispepsi, halk arasında bilinen adıyla hazımsızlıktır. Hazımsızlık probleminin en temel sebebi düzensiz ve kötü beslenme alışkanlıklarıdır. Bu şikayetle doktora başvuran hastalara ilaç tedavisine ek olarak uygun bir beslenme düzeni ve özel bir diyet uygulanmalıdır. Dispepsi (hazımsızlık) hastalığının oluşması kısa sürede olmadığı gibi tedavisi de uzun zaman alan ve düşünülenin aksine biraz zahmetlidir. Bu hastalığa sahip kişilerde ciddi semptomlar görülmezken sadece sosyal hayatı ve yaşam kalitesini etkileyen bir hastalık olduğu söylenebilir. Bu durumda endoskopi yapılmalıdır.

Gastroözofajiyal Reflü

Bu hastalık en basit tabirle, mide asidi veya alınan gıdaların mideye girdikten sonra yemek borusuna kaçması problemidir. Normal şartlarda 4 dakikayı geçmeyecek şekilde ve yatar pozisyonda veya çok yemek yenilen bir günde mide basıncının artmasıyla günde birkaç defa olması normal karşılanır. Ancak bu kaçmalardan ötürü yemek borusu hasar görmüşse, gün içinde 10 defayı geçiyorsa ve 4 dk’dan uzun sürüyorsa bu hastalık var demektir ve uzman bir doktor tarafından endoskopi yapılmalıdır.

Şüpheli Kitle Varlığı

Üst karın muayenesi esnasında, saptanan bir kitle varsa, öncelikle radyolojik yöntemlerle kitlenin varlığı doğrulanır. Sonrasında kitleyle ilgili daha detaylı bilgi edinebilmek adına endoskopiye başvururulur.

Üst Sindirim Sistemi Kanaması

Kanamalı kusma veya kanlı dışkılama ile doktora başvuran hastalarda bu bulguların üst sindirim sistemi kanamasından kaynaklandığı düşünülür ve bu durumlarda hem tanı hem de tedavi yönteminin parçası olarak endoskopi tekniğine başvurulur.

Sebepsiz Demir Anemisi

Hastanın demir anemisi varsa ve sebebi tam olarak saptanamadıysa bu durum sindirim sistemi hastalıklarından pek çoğunun sebep olduğu bir semptom olabilir ve sebebini bulmak adına üst ve alt sindirim sistemi endoskopisiyle tespit edilebilir.

Disfaji Ve Odinofaji Gibi Yutma Problemleri

Yutma esnasında hissedilen ağrı ve yutma zorluğu problemleri pek çok ciddi hastalık habercisi olabilir ve bu gibi problemle karşılaşıldığı takdirde acil endoskopi önerilir.

Kanser Taraması

Mide kanseri ve kolon kanseri semptomları, başka diğer hastalıklarla sıkça karıştırılan ve çoğunlukla geç fark edilen kanser türleri arasındadır. Özellikle kolon kanseri geç fark edildiği gibi çok hızlı ilerlediği için tedavi şansı düşük habis bir hastalıktır. Bu sebeple eğer kişiler risk grubundaysa ve aile geçmişinde bu kanser türlerinden biri varsa rutin kanser taramalarına endoskopi yöntemi de dahil edilmelidir.

Akalazya

Mide kapağının açılıp kapanma fonksiyonunda ki kayıba ve yutma kaslarının kalıcı olarak güçsüzleşip, gevşemesi problemine akalazya denir. Bu hastalığın tanısı ancak endoskopi yöntemiyle mevcuttur.

Tümör, Darlık, Tıkanma veya Ülser Şüphesi

Bazı durumlarda acil müdahale gerektiren ve kalın bağırsakta ortaya çıkan tıkanma, tümör, darlık şüphesi veya ülser şüphesi tek başına bir problemken bazen de daha büyük hastalıkların habercisi olabilirler ve herhangi birinden şüphelenildiği an da endoskopiye başvurulmalıdır.

Endoskopi İşlemi Nasıl Yapılır?

Endoskopi işlemi, alanında uzman bir hekim tarafından ve uygun koşullarda yapılması hayati önem taşıyan bir işlemdir. Endoskopi işlemi öncesi hastaya gerekli anestezik tedavi uygulanır. Genellikle lokal anestezi tercih edilir. Masaya alınan hasta iki omuzu aynı düzlemde olacak şekilde sol tarafına yatırılır ve bir parmak kalınlığında, kablo görünümlü, ucunda kamera bulunan bir alet yutak borusundan aşağı itilerek görüntüleme işlemine başlanılır. Bu işlemi gerçekleştiren doktorun deneyimi bu nokta da çok önemlidir.

Çünkü bu işlem esnasında yutak borusuna herhangi bir zarar vermemek ve kanama veya bu bölgede ki mukozada yırtık oluşmaması için nazik ve çok dikkatli davranılması gerekmektedir. Bu esnada ekrana yansıyan görüntülerden hastanın sindirim sistemi muayenesi yapılır. Muayene esnasında eğer patolojik bir bulguya rastlanılırsa bu bölgeden biyopsi alınır ve laboratuvar ortamında incelenmeye gönderilir.

İşlem süresi ortalama  10 dakika sürmektedir. İşlem sonrası hasta 1-2 saat içinde tamamen kendine gelir ve gündelik yaşantısına dönebilir. İşlem sonrasında, mide de hafif ağrı veya rahatsızlık hissedilmesi normaldir ancak bu durum birkaç saat içinde kendiliğinden geçecektir.

Kayseri Endoskopi Ücretleri

Endoskopi işlemi, alanında uzmanlık gerektiren, nazik ve dikkatli yapılması gereken bir işlem olduğundan öncelikle doktorunuzu ve ekibini dikkatli seçmeniz gerekir.

Endoskopi ücreti için önce uzman hekiminizle sonrasında hekiminizin bağlı olduğu kurumla iletişime geçmelisiniz. Bu alanda ki 15 yılı aşkın tecrübesi ve gerçekleştirdiği başarılı işlemlerle Op. Dr. Abdurrahman Akay, sadece Kayseri değil çevre iller olan Sivas, Nevşehir, Niğde ve diğer bütün çevre illerden de pek çok hastayı sağlığına kavuşturmuştur.