preloader
Blog

Reflü Tedavisi

Reflü halk arasında bilinen şekliyle, mide yanması şikayetidir. Mide yanmasını takip eden mide de ekşime hissi, ağıza acı su gelmesi, göğüs bölgesine kadar uzanan yanma hissi verdiği için sosyal hayatı ve yaşam kalitesini etkileyen bir hastalıktır. Bu gibi problemlerle karşılaşıldığında alternatif yöntemlere yönelmek yerine hemen bir sağlık kuruluşuna ve alanında uzman bir doktora başvurulmalıdır.

Reflü Nedir?

Gastroözofagial reflü ya da daha sık kullanılan adıyla reflü, sindirim sistemi hastalıkları arasında en sık rastlanılanlardan bir tanesidir. Mide asidinin yemek borusuna kaçması ile oluşur. Toplum genelinde ele alınacak olursa, hayatının bir döneminde reflüye yakalanma sıklığı yaklaşık olarak %20 oranı civarındadır. Reflü tedavisi, hastanın beslenme düzeni ve gündelik alışkanlıklarında iyileştirmeye gidildiğinde sağlansa da şiddetli vakalarda cerrahi operasyon gerektirebilen bir hastalıktır.

Reflü Belirtileri Nelerdir?

Reflü belirtileri genelde yemekten sonra ortaya çıkmaktadır. Özellikle taze sıkılmış meyve suyu, yağlı ve baharatlı gıdalar, alkol tüketimi ve hazır gıdalar tüketildikten sonra ortaya çıkan şikayetlerdir. Bu şikayetler şöyle sıralanabilir;

  • Mide içeriğinin ağıza gelmesi
  • Yemeğin boğaza takılması hissi
  • Mide bulantısı bazen de kusma hissi
  • Göğüs kafesinin arkasında yanmalı ağrı hissi
  • Özellikle geceleri artan yanma hissi
  • Öksürük
  • Hıçkırık tutması
  • Geğirme
  • Ağız kokusu
  • Şişkinlik

 

Reflü Neden Olur ? 

Tüm sindirim sistemi hastalıklarında olduğu gibi beslenme alışkanlıkları reflü hastalığı içinde süreci doğrudan etkileyen bir problemdir. Yağlı ve kızartılmış besinler, asitli gıdalar, kafein, sigara ve alkol tüketimi mide içinde ki asit seviyesini arttırarak reflüye sebep olabilmektedir. Tüm bunlara ek olarak stresli bir yaşam tarzı da dolaylı yoldan reflüyü tetikler. Görevi asidin yemek borusuna kaçmasını engellemek olan, yemek borusunun alt ucunda bulunan kastan oluşmuş, kapak benzeri bir yapı olan özefagus sfinkterinin sık aralıklarla gevşemesi konusu çok önemlidir. Sık aralıklarla gevşeyen sfinkteri sebebiyle midenin asidik içeriği yemek borusuna geri kaçar.

Reflü Hastalığı Nasıl Teşhis Edilir ?

Reflü belirtileri ile doktora başvuran hastalarda çeşitli testler ve muayenelerle hastalığın teşhisi konulabilir. Bahsi geçen testler ve muayeneler aşağıda ki gibidir;

  • Gastroskopi: Reflü hastalığının teşhisi için kullanılan en yaygın yöntem endoskopik bir yöntem olan gastroskopi yöntemidir. Bu yöntem ile ucunda kamera bulunan tüp benzeri bir yapıyla yemek borusu ve mide içini detaylı görüntüleme mümkün olduğundan, yemek borusunda ki hasar ve tahriş daha detaylı incelenebilir.
  • PH Metre: PH metre testi, mide asidinin yemek borusuna kaçışını ölçmek için kullanılır. Burun yoluyla yemek borusuna yerleştirilen ince bir tüp, 24 saat boyunca asit seviyelerini izler. Bu test, reflü şiddetive sıklığını belirlemeye yardımcı olur.
  • Manometre işlemi: Yemek borusunun hareketliliğini ve alt özofageal sfinkterin basıncını ölçmeye yaran teste manometri denir. Reflünün sebebi olabilecek kas gevşemelerini anlamaya olanak tanıyan bir testtir.
  • Endoskopi: Yemek borusunda ki hasarı, olası iltihaplanmaları veya diğer anormallikleri belirlemede en çok işe yarayan yöntemdir. Uzun süreli ve şiddetli belirti gösteren hastalara en çok önerilen yöntemi

Reflü Tedavisi Nasıl Olur ?

  • Reflü Tedavisinde Beslenme Düzenlemeleri:

Beslenme alışkanlıklarınızı gözden geçirmek, reflü tedavisinin temel taşlarından biridir. Asidik, kızartılmış, işlenmiş ve baharatlı yiyecekler reflü semptomlarını tetikleyebilir.Bu nedenle, kahve, alkol, çikolata, ve narenciye gibi gıdalardan kaçınmak gerekir. Bunun yerine lif içeriği zengin sebzeler, tam tahıllar, düşük yağlı proteinlertercih edilmelidir. Ayrıca, mideyi tam doldurmamak semptomların azalmasına yardımcı olacağından küçük porsiyonlarla sık yemek iyi gelecektir.

  • İlaçla Reflü Tedavisi:

Reflü tedavisinde ilaç kullanımı da önemli bir rol oynar. Antiasitleri H2-reseptör antagonistlerive proton pompa inhibitörleri gibi ilaçla, mide asidini azaltarak semptomları hafifletir. Ancak, ilaç kullanımı doktor önerisi ile yapılmalıdır. Uzun süreli ilaç kullanımı bazı yan etkilere sebep olabileceğinden tedavi süreci izlenmelidir.

  • Yaşam Tarzı Değişiklikleri

Reflü tedavisinde yaşam tarzı değişiklikleri sanıldığından daha önemli bir etkiye sahiptir. Özellikle kilo kontrolü, reflü semptomlarının azaltılmasında büyük rol oynar. Düzenli egzersiz yapmakta bir o kadar etkili ve faydalıdır. Egzersiz yapmak vücutta ki stres seviyesini azaltacağından reflünün ilerlemesinin önüne geçer.

  • Cerrahi Müdahale Seçenekleri

İlaç ve yaşam tarzı değişiklikleri yapıldığı halde tam ve etkili bir iyileşme sağlanamadığında cerrahi müdahale bir seçenek olabilir. Fundoplikasyon adı verilen bir prosedür, mide kapağının yemek borusununçevresine sarılarak asidin geri kaçmasını engeller.

  • Doktor Kontrolü ve İzleme

Düzenli doktor kontrolü ve izleme, tedavi sürecinde çok önemlidir. Uygulanan tedavinin sonuçlarının değerlendirilmesi, tedavi sürecinin nasıl devam edeceği ve uygun stratejilerin değerlendirilmesi için çok önemlidir.

Reflü tedavisi, çeşitli yöntemler içeren bir süreçtir. Her bireyin hastalığının durumu, ilerlemesi ve sebepleri farklı olduğundan, kişiye özel tedavi planı oluşturmak ve detaylı bilgi almak için, Op. Dr. Abdurrahman Akay’dan randevu oluşturmayı unutmayın. Kayseri içi ve çevre illerden (Sivas, Niğde, Nevşehir, Yozgat, Kırşehir) pek çok hasta reflü ile ilgili şikayetlerinde yüksek başarı oranları ile tedavilerini tamamlamış ve gündelik yaşantılarına sağlıkla geri dönmüşlerdir. Daha detaylı bilgi ve randevu için bizimle irtibata geçebilirsiniz.